Yarınlar Daha Beyaz
Yarınlar Daha Beyaz
Bir kuşu ürkütüp kaçırmak yok artık
Demir parmaklıklar arasından
Yağmur damlalarını toplamak deniz yerine
Güneş saklamak ayaz gecelere
Ve taş duvarlara sarılıp yosun tutmak yok
Yok artık hiçbirşey
Balık istifi üst üste ezildiğim ranzamı
Bırakıyorum diğer kader bekçilerine
Kesmiyorum sakalımı
Var mı diyeceğin hayat?
Ve kalkmıyorum her sabah sabahın köründe
Sen gardiyan
Hakkımı helal etmiyorum asla sana
Bir karton bafraya sattın dostluğu
Şerefi,insanlığı
Kolla hemen köylünü
Sahip çık ona
Aynı topraksınız çünkü
Yalnız şunu unutma ki
Sizin topraktan
Ne çanak olur ne çömlek
Toprağınızda,sütünüzde,hamurunuzda,kanınızda
Bozuk vesselam
Kızma hemen gardiyan başı
Sen çok çektirdin bana içerde
Şimdi sıra bende
Dedim ya
Yok artık hiçbirşey diye
Sebepsiz yattığım yirmibeş yıldan sonra
Yok artık hiçbirşey
Hiçbirşey
Ömrüme bir fatihada benden çek
Bol aminli olsun
Sen gardiyan başı
Buraya ilk gelişini bilirim
Bıyıkların bile yoktu be
Ama o pis bakışların daimdi hep
Yirmibeş yıl ben ranzanın direklerine sarılıp yatarken
Sen akşam karının kollarında uyuyordum
Her sabah aşçı olacak celladın
Soğuk tarhana çorbası vardı benim önümde
Üstelik bir köpeğe kemik atma edasıyla sunulan
Al
AL!
Aldım merak etme
Sen çeşit çeşit mezeler hazırlatırken karına
Biz bir yudum rakıya hasret ölüyorduk