Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle
bana bilmediğim bir şey söyle
loş ışıklı fiyakalı caddelerin
içimi ısıtan soğuğunda
bana bilmediğim bir şey söyle
törpülensin kalbim avuçlarında
en resmi
en takım elbiseli
memur kılıklı
asık yüzlü günlerin ardını
boyayalım ciddiyetsiz bir pembeyle
lunapark neşesi kaplasın
çocukluktan kalma benliğimizi
ışıl ışıl rengarenk bir oyuncak olsun hayat eskisi gibi
bana bilmediğim bir şey söyle
dudaklarının tadını anlat mesela
bir mevsim ürpertisi sarsın içimi
sonra ellerinin sıcaklığından bahset biraz
yansın kavrulsun kalbim
sesinin asaleti karşısında
diz çöküp saygıyla eğilsin kimliğim
bana bilmediğim bir şey söyle
düne dair ne varsa silinsin aklımdan
yarının kaygısı kaybolsun
bir uzlaşı arayışına sarılayım hemen
ne dersen
ne istersen kabulüm
yeter ki konuş benle
bilmediğim bir şey söyle
hiç inanmadığım aşka inandır
sevginin sonsuzluğuna
insanların bu kadar merhametsiz olmadığına
dünyanın sadece siyah bir buluttan meydana gelmediğine
gökkuşağını ispat sun önüme
mevsimleri göster kanıt olarak
ormanın yeşilini
denizin ve gökyüzünün mavisini
güneşin sarısını göster
ama sen göster
yoksa inanmam
bende siyah hepsi
sensin renklendiren dünyamı
yoksan ardı belirsiz bir karanlık
varsan göz kamaştıran bir ışık...